les miserables

victor hugo'nun en bilinen eseri. müthiştir. defalarca filme çekilip gösterime girmiş, tiyatro oyunu olarak oynanmıştır.

Türkçeye sefiller olarak çevrilmiştir. Victor Hugo'nun en çok bilinen eseri 19. yüzyılın en büyük eserlerindendir. sinema filmlerine, tiyatrolara ve müzikallere de uyarlanmış bu şaheser neredeyse tüm dünyanın beğenisini kazanmıştır. yasa ve merhametin doğası temalı bu eser suçluların yaşam mücadelesini ve ödemeye çalıştıkları bedelleri konu alır.

belki de en müthiş eserdir.

''ihtiyaçları aşırı fazlalaşan insanlar kendi öz kaynaklarının sınırlarını zorlamaya itilirler ve yollarına çıkan herhangi bir savunmasız kişiden bile irkilirler.''

hugh jackman'in oynadigi filmi basarili bir yapit olmus, normal film repliklerinden ziyade bir muzikal/opera seklinde cekilmistir.

"ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç..."sefiller

filmde geçen "look down look down you'll always be a slave" repliği ve tınısı yıllardır aklımdan çıkmamaktadır.

Meşalelerin ışığı korkakların bilgeliğine benzer, titrediği için iyi aydınlatamaz.

"bonkör gönüller kendilerini bırakmaktan çekinmezler. aslında kadının en büyük fazileti itaat etmektir. aşk, o kaçınılmaz yere eriştiğinde, bilmeden, utancın kutsal körleşmesiyle birleşir. ah asil ruhlar, bilseniz sizi ne tür tehlikeler bekliyor. çoğu zaman siz kalbinizi sunarken, bizler sizin bedeninizi alırız. kalbiniz sizde kalır, siz de titreyişlerle yuvarlandığınız o karanlıkta ona bakakalırsınız. aşk böyledir. ortası yoktur. seveni ya kurtarır ya da yıkıma götürür. bütün insanlığın kaderi bu ikilemdir. mahvoluş ya da kurtuluşu içeren bu ikilem, aşkın olmazsa olmaz sonucudur."

T: Victor Hugo'nun en bilinen eseri Sefiller. Aynı isimli Bbc mini dizisi de mevcut. (Bu entry dizi ile alakalı olacaktır.) 6 bölümlük mini bir dizi. Yazıldığı dönemin zihniyetini her açıdan oldukça kapsamlı şekilde gözler önüne seren yazarın bu eserini çok kaliteli şekilde izleyicilere sunmuşlar. Bbc'yi biraz övmek istiyorum. Yaptıkları her iş çok güzel ve kaliteli oluyor. Biraz tarihi, biraz duygusal, biraz insanların unuttuğu duyguları hatırlatan, biraz dostluğun ve cesaretin önemini vurgulayan ama en önemlisi iyi bir insan olmak için sadece dışa gösterilen değil de kalpten gelen davranışlar sergilemek gerektiği dersini bizlere veren çok beğenerek izlediğim biz diziydi. İçinizde buruk bir mutluluk bırakan da bir dizi ayrıca...

"Hayatın en yüce mutluluğu kişinin sevildiğine, kendisi olduğu için hatta kendine rağmen sevildiğine inanmasıdır, işte körlerde bu inanç vardır. O keder içinde hizmet edilmek okşanmaktır. Bir şeyleri eksik midir? Hayır. Aydınlığı yitirmek aşkı yitirmek anlamına gelmez. Hem de ne aşk! Tamamıyla erdemden oluşmuş bir aşk."